Amerika’daki Cincinnati Sanat Müzesi’nde 1955’ten beri sergilenmekte olan Paul Cézanne’a ait bir tablodaki ‘tuhaflığı’ fark eden müze yetkilileri, araştırmaları sonucunda 160 yıldır saklı kalan sırrı ortaya çıkardı! Detaylar burada…
Kaynak:https://edition.cnn.com/style/article…
Post-empresyonist akımın Fransa’daki en değerli temsilcilerinden biri olan Paul Cézanne, sanat hayatı boyunca binden fazla eser üretmiş bir sanatçı.
Son aylarda, Cézanne’ın 1865 yılında çizdiği “Ekmek ve Yumurtalı Natürmort” (Ekmek ve Yumurtalı Natürmort) adlı tablosunun ardındaki gizemli bir gerçek gündeme geldi.
İspanyol Barok döneminden esinlenerek gerçekçi bir üslupla çizilen ve bildiğimiz eserlerin aksine daha koyu renklerin kullanıldığı tablo, sanatçının erken dönem çalışmalarından biridir.
Tablonun 1955’ten beri sergilendiği Cincinnati Sanat Müzesi’nde inceleme rutinini yürüten müze müdürü Serena Urry, eserde ‘tuhaf’ bir şeyler olduğunu fark etti.
Çok eski bir tarihe dayandığı için eserin üzerinde çatlakların olması beklenmeyen bir durum değil ama Urry, tablodaki beyaz noktaların göze çarptığını fark etti.
Röportaj görüntülerinde Urry, “Altına bakmamız gereken bir şey olabileceğini düşündüm” dedi. Yerel bir tıp şirketinden bir X-Ray cihazı istedi ve bir teknisyen cihazla tabloyu taramaya başladı.
Ortaya çıkan tarama sonrası manzaralar Photoshop ile birleştirildi ve Urry ‘beyaz noktaları’ yakından incelemeye başladı.
Tablo yana çevrildiğinde bir adamın portresi ortaya çıktı! Gözleri, saçları ve omuz kısmı koyu gölgeler içinde dikkat çekiyordu.
Portredeki cesedin durumundan dolayı Urry ve diğer müze çalışanları, gördüğümüz kişinin Cézanne olduğu sonucuna vardı.
“Bunun bir otoportre olduğu konusunda herkes hemfikir. Kendisinden başka birinin portresi olsaydı, dosdoğru önüne bakardı.”
Cézanne yaşamı boyunca 20’den fazla otoportre yaptı ve bu yeni keşif sanatçının ilk otoportrelerinden biri olabilir.
Yeni keşfedilen gizemli tabloyla ilgili araştırmalar bir süre sonra devam edecek ama şimdilik 1955’ten beri olduğu gibi tekrar yerine konacak! Müze ziyaretçilerini karşılayan iki Cezanne tablosundan biri olduğu için bir anda sergiden kaldırılamaz.
Urry, “Tablo, ressam çizdiğinden beri olduğu gibi kaldı ve 1955’ten beri bizde. Acelemiz yok” diyor. diyor.
Tablonun nasıl çizildiği ve arkasında yatan bu otoportreye ne olduğu, hem sanatseverler hem de müze yetkilileri arasında merak konusu oldu: Bu kapalı portre şanssız bir kaza mıydı, ani bir ilham mıydı, bir teşebbüs müydü? ters mi gitti yoksa para harcamamak için eski bir tuval miydi? Yeniden kullanım mıydı?
Tüm bu soruların cevapları için sadece varsayımlarımız var!
Ne düşünüyorsun? Yorumlara git…
